Turc | Anglais | |
---|---|---|
Slang | ||
Slang | (birlikte) takılmak | chill out v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | birlikte takılmak | hang out together v. | ||
Tom and I hang out together all the time. Tom ve ben her zaman birlikte takılırız. More Sentences |
||||
General | birlikte takılmak | hang together v. | ||
General | birlikte takılmak | hobnob v. | ||
General | birlikte takılmak | keep company with v. | ||
General | (sevgili olarak) birlikte takılmak | bear company v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | ile birlikte takılmak | associate with v. | ||
Phrasals | biriyle/bir şeyle birlikte takılmak | go about with someone or something v. | ||
Phrasals | biriyle/bir şeyle birlikte takılmak | go around with someone or something v. | ||
Phrasals | (biriyle) birlikte takılmak | go about with (someone) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | birlikte takılmak | keep company with v. |